Kısacası BEO! Okul öncesi çocukları olan anne babaların yeni yeni aşina olduğu bir sistem.
Bizde bugün bu sisteme göre yani montessori eğitim anlayışına göre karışık oyuncaklarımızı gruplara ayırdık. Legolar, arabalar, küçük bebekler gibi.
Bazen de evin malzemeleriyle uygulamayı düşünüyoruz. Ayrı ayrı odalara ait eşya veya objeleri bir kutuda toplayıp ait olduğu odalara yerleştirerek çocuklara, kategorilendirme veya sınıflandırma yetisini kazandırmada eğlenceli BEO'lar üretmek gibi...
Lisedeki tarih hocamız Sn: Harun Reşit Bekiroğlu hep şunu bilir, şunu söylerdi. Erkek kadın eşit değil denktir derdi. Olayı matematiksel yorumlardı. Onu şu anki anneliğimle öyle iyi anlıyorum ki.. Burada dile getirmem bile en büyük kanıtı zaten.
Erkek çocukların kız çocuklarına göre ince kas hareketleri daha geç olgunlaşıyor. Nedenini ve işin inceliğini daha araştıramadım ama iki çocuğumun gelişimlerinden çıkardığım en net sonuç böyle diyebilirim.
Oyun hamuru şekillendirmelerimizde Necmi Mürsel'e hep uyarı çekmek zorunda kalıyorum. Oğlum hafif bas ve yuvarla vs. Hatice Nur ise daha yumuşak dokunuşlarla oynuyor. Bu sanırım kendi gibi küçük ve ince kaslarına olan hakimiyetini gösteriyor.
Necmi bu haftasonu okuldan gelirken gözlem-gelişim dosyasını getirmişti. Nüfus ve ilk gelişim bilgileri gibi bizim doldurmamız gereken yerler varmış.
Öyle detaylı sorular vardı ki, çocukların hikayelerini not aldığım defterime başvurmak zorunda kaldım.
Bilgileri eklerken içimden iyi ki bu anıları yazmışım dediğim öyle güzel günlerimizi okudum ki, buraya yazmakla bitmez tabi. Necmi'nin ilk tepkileri, ilk kelimeleri, ilk vukuatları, ilk diş, ilk çiş :o)) daha nelerrr neleer...
Editör notu: Hatice Nur alınmasın, onun bilgileri de ihmal edilmedi :oD
Uzun yolu muzipliklerle kısaltmaya çalışıyoruz. Tabi Cemil babamızın dikkatini dağıtmayarak... 
desem deee, Hatice Nur'un uykusunu dağıtmışız malesef!
Çocuklara defalarca Necmi dedelerin Hac'da olduklarını uçakla çoook uzaklara gittiklerini anlatmaya çalıştık, lakin onların evinde olmamız sebebiyle her zil çaldığında "Necmi dede geldiii" umutlarıyla kapılara koştular, sonuç nafileydi elbet :o(
Büyük dedemiz ve büyük ananemizle :oD 
